NBA'deki oyuncu seçiminin bu kısa süren üçüncü dönemini de aslında iki kısım olarak düşünebiliriz.
Yazı-tura ile bir numaralı oyuncunun seçimi yöntemi son olarak 1984 yılında yapıldı. Bu seçimi son defa olarak bir önceki sezon kasten maç kaybetme iddiaları ile töhmet altında kalan takımlardan biri olan Houston Rockets kazanmıştı. Bazı takımların "çakal"lık yaparak bir sonraki sezonda ilk sıradan oyuncu seçebilmek amacıyla o sezonki maçları bilerek kaybetmelerinden dolayı 1985 yılında oyuncu seçme algoritması tekrar değişti.
1985 yılına gelindiğinde bir önceki sezonda "playoff"lara kalamayan takımların isimleri bir zarfa koyularak bir huninin içine bırakıldı. Rastgele (!) seçilen ilk zarfta yer alan takım ilk oyuncu seçme hakkını, ikinci seçilen zarfta yer alan takım ikinci oyuncu seçme hakkını ve üçüncü seçilen zarfta yer alan takım da üç numaralı oyuncu seçme hakkını kazanıyordu bu sisteme göre. Bu süreç huninin içerisinde zarf kalmayana kadar devam ediyordu. Bir önceki sezon "playoff"lara katılmış olan ve huninin dışında kalan takımlar da mağlubiyet-galibiyet rakamlarına göre oyuncu seçme hakkını elde ediyorlardı. Özetle bu algoritmada, bir önceki sezonda "playoff"lara kalamayan her takımın oyuncu seçme şansı eşit oluyordu. Bu algoritma çok adaletli değildi çünkü bu algoritmaya göre bir önceki sezon "playoff"ları kıl payı kaçıran bir takımla, oldukça kötü bir istatistiğe sahip olan bir takımını ilk oyuncuyu seçme şansları eşit oluyordu. Bu algoritma sadece iki yıl sürdü. 1987 yılında bu algoritma biraz daha adaletli hale getirildi.
1987 yılına gelindiğinde huni sistemi aynı kaldı fakat ilk oyuncuyu seçecek takımı belirleme sistemine ufak bir ayar çekildi. Yine bir önceki sezon "playoff"lara kalamayan takımlar huninin içine atıldı ama huniden sadece üç adet takım seçildi. Huniden seçilen ilk takım birinci, ikinci takım ikinci, üçüncü seçilen takım da üçüncü sırada oyuncu seçme hakkına sahip oldu. Dördüncü ve daha sonraki oyuncu seçme hakları da mağlubiyet-galibiyet sayısına göre belirlendi. Böylece bir önceki sezonun en kötü takımı en kötü ihtimalle dördüncü sıradan, en kötü ikinci takımı en kötü ihtimalle beşinci sıradan -daha sonraki takımlar da buna göre- oyuncu seçebilme şansında sahip oldu. Bu biraz daha adaletli bir sistemdi çünkü bir önceki sezonun en kötü takımına biraz daha fazla şans veriliyordu.
Lakin bu sistem de çok uzun sürmedi. 1990 yılına gelindiğinde algoritma ciddi anlamda değişti. Algoritmanın içine hatırı sayılır bir şekilde "matematik/olasılık" dahil oldu. 1990 yılında sonraki algoritmaya "weighted lottery system" denilmeye başlandı. Bu da bir sonraki yazının konusu.
No comments:
Post a Comment